[BİZİM ÖNCELİĞİMİZ, ÖNCE CAN GÜVENLİĞİMİZDİR! ]
Talebimiz; her ne gerekçe ile olursa olsun, canımıza kastedenlerin bize karşı şiddete başvuranların ağır ve caydırıcı cezalar ile cezalandırılmasıdır! İnsanlıktan nasibini almamış canilerin, adeta ödüllendirilircesine salıverilmeleri vicdanları yaralamaktadır. Kamu çalışanları olarak devletimizin bize sahip çıkmasını ve güvenliğimizi sağlamasını istemek en doğal hakkımızdır. Öğretmene şiddet vakalarına karşı, sadece kınama mesajı yayınlamakla yetinen yetkililerin artık somut adım atması elzemdir ve bizim için hayati derecede önemlidir.
YETKİLİLERE SORUYORUZ:[ÖĞRETMENE SAHİP ÇIKMANIZ İÇİN
DAHA KAÇ CAN YANMASI LAZIM?]Kınayarak öğretmene şiddet vakaları önlenemeyeceği gibi, caydırıcı ve önleyici somut adımlar atılmadığı takdirde şiddet vakalarının ardı arkasının kesilmeyeceği de açıktır. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK’un sesimize kulak vererek yayınlamış olduğu: “Öğretmene sevgi duyacağız, saygı duyacağız. Önce bu, önce biz, önce siz, önce öğretmeni hepimiz seveceğiz. Sevgisizlik, saygısızlık havada çoğalır ve yayılır, sonunda hepimiz teneffüs ederiz, hepimizi içine alır. Başlangıç noktası; öğretmeni gördüğümüzde ağzımızdan çıkan ilk söz, uzattığımız el, takındığımız tavır. Evet; şiddetin önüne geçmek için yetkililer illa ki yetkisini yapacak, herkes bir yerden başlayacak ama herkes buradan başlayacak: Sevgiden ve saygıdan. Meslektaşıma yönelen şiddeti kendime yapılmış sayıyor ve konunun takibinde olacağımı bir kez daha belirtiyorum.” mesajını değerli buluyor, öğretmene şiddetin önlenmesi için ilk adım olarak görüyor ve kendisine teşekkür ediyoruz.
Öğretmene sahip çıkmak, öğretmenin yanında olmak önce kendimizden başlayarak hepimizin görevidir. Öğretmene sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır.
UNUTMAYIN: [Bir neslin kurtuluşunu maarifinin yükselmesinde aramak lazımdır!]
#ÖğretmeneŞiddeteHayır
MAARİF-SEN