Geçtiğimiz hafta içerisinde hiç kimsenin tasvip etmediği, hiçbir vicdana sığmayan ve yüreklerimizi dağlayan münferit, kurumların bütününe şamil edilemeyecek olay neticesinde Ensar Vakfı’nın adeta linç edilmesi ile başlayan süreçte okların bu defa da Eğitim Bir Sen özelinde Memur Sen’ e döndüğünü görmekteyiz.
Hafta sonu yapılan bir toplantıda Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum’un sözlerinden adeta cımbız ile çekilen ifadelerle bir damlada suda koparılan fırtınalar bizlere 28 Şubatın soğuk günlerini hatırlatmaktadır. O günlerde de Rahmetli Başbakan Erbakan’ın konuşmalarından belirli sözcükler alınarak farklı anlamlar yüklenmek suretiyle fırtınalar koparılırdı. Zaman ve kişiler değişse de bugün de yapılan benzer şeylerdir.
Ayrıca eğitim kurumlarında yaşanan bazı münferit olayların basına yansıtılmasında özellikle sendikalarının belirtilmesi veya olaylardaki kişi ve kişilerin bu sendikadan ise haberin çeşitli vesilelerle abartılarak sunulması son günlerde Eğitim Bir Sen’e karşı bir operasyon için düğmeye basıldığı noktasındaki tezimizi desteklemektedir. Bir milyona yaklaşan üye sayısı ile ülkemizin en büyük sivil toplum örgütünün sadece birkaç kişi üzerinden yargılanmaya çalışılması kötü niyetli odakların başkaca hesaplarının olduğunun göstergesidir.
Peki, bir eğitim sendikası durup dururken niye hedef olmuştur? Bu soruyu cevaplamak için sendikanın son dönemdeki faaliyetlerine bakmak yeterlidir. Şimdi Eğitim Bir Sen’in bu faaliyetlerini hatırlayıp değerlendirmemizi bunlar üzerinden sürdürelim:
- Genel Başkan Ali YALÇIN Karaman’daki olay sonrasında Ensar Vakfı’nın değil sorumluların (failin) cezalandırılmasını istemiş, Ensar Vakfı’na karşı yapılan saldırıların kimlerden geldiğine bakılması gerektiğini söylemiştir. Hukukun en temel karinesi olan suçun şahsiliğine dikkat çekmiştir.
- Ankara’da yaşanan terör saldırısı sonrasında Türkiye adeta yalnız bırakıldığı sırada, yurt dışından gür bir sesle bu terör saldırılarına tepki koyulamazken sanki bu günleri görmüşçesine Eğitim Bir Sen’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar neticesinde uluslar arası eğitim sendikaları Ankara’da yaşanan terör saldırısına sert tepki göstermişlerdir.
- Eğitim Bir Sen; ‘Hep Birlikte Yeni Anayasa’ sloganıyla yıllardır özlemle ifade edilen sivil anayasa yapım sürecini destekleyip; ‘Millet Yeni Anayasa İstiyor’ talebini seslendirerek yeni anayasa çalışmalarına öncülük etmektedir.
- Yine ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu günlerde Eğitim Bir Sen yöneticileri Diyarbakır’a giderek 600 STK’nın katılımı ile “şimdi kardeşlik vakti” diyerek teröre karşı yürekleri birleştirme çağrısı yapmıştır.
- Sur, Cizre ve Nusaybin’deki terör olaylarında mağdur olan ailelere ‘Acılarınızı paylaşmaya geldik’ denilerek Diyarbakır’da onlarca tır yardım malzemesi dağıtılmıştır. Böylelikle ülkenin bir kısmında yaşanan acıların ülkenin tamamının acısı olduğu vurgulanmıştır.
- Eğitim Bir Sen camiası, Bayırbucak Türkmenleri ve Suriye halkı için yardımlarını esirgememiş, onların her koşulda ve her zaman yanlarında olmuştur.
- Ayrıca IHH’nın organize ettiği “yetim gülerse dünya güler” sloganı ile devam etmekte olan yetimlere yardım projesinin en önemli destekçilerinden biri de bu sendikadır.
Yukarıda bir kısmını zikrettiğimiz çalışmalar bize göstermektedir ki, Eğitim Bir Sen sadece sendikal kazanımlarla yetinmemiş, milletin derdi ile dertlenmeyi, kim var? Sorusuna sağına soluna bakınmadan ben varım demeyi kendisine görev bilmiştir.
Eğer siz, sizin için çizilen sınırlar içerisinde kalmaz ve oyun kurucuların oyunlarına engel olmaya çalışırsanız bir bedel ile karşı karşıya kalmanız kaçınılmazdır. Hepimizin bildiği ‘Hiçbir iyilik cezasız kalmaz.’ anlayışı ile ülkemiz için büyük hizmetler yapan Eğitim Bir Sen’den faturayı ödemesi istenmekte ve kendisine çizilmiş olan sınırlarına çekilmesi dayatılmaktadır.
Fakat görünen o ki Memur Sen’in bir milyon üyeye Eğitim Bir Sen’in dört yüz bin üyeye yürüdüğü bu günlerde sendikanın yöneticileri ne pahasına olursa olsun yürüdükleri bu yoldan dönme niyetinde değiller ve birilerini rahatsız etmeye devam edecekler gibi görünüyorlar…
Göründüğü üzere “Mesele Eğitim Bir Sen değil, hâlâ anlamadınız mı?”
Sami Aydoğan / www.memurpostasi.com
Henüz atanmadım ama çevrem nefret ediyor bu sendikadan. Hep iyi yönlerini yazmışsınız .Bu sendikanın kötü taraflarını da yazarsanız daha objektif olabilirsiniz. O zaman neden bu kadar nefret ediliyor anlarım belki.