02.02.2015 tarih ve 29255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Resmî Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 3.Maddesi s) Bendi: “Resmî yazışma: İdarelerin kendi içlerinde, birbirleriyle veya gerçek ya da tüzel kişiler ile iletişim sağlamak amacıyla fiziksel ortamda veya güvenli elektronik imza kullanarak elektronik ortamda yürüttükleri süreci ifade eder.” hükmünü içermektedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanununun 7. Maddesi: “Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür.” hükmünü içermektedir.
06.07.2019 tarih ve 30823 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bilgi ve İletişim Güvenliği Tedbirleri ile İlgili 2019/12 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin 1.Maddesinde “Nüfus, sağlık ve iletişim kayıt bilgileri ile genetik ve biyometrik veriler gibi kritik bilgi ve veriler yurtiçinde güvenli bir şekilde depolanacaktır.” hükmüne, 5. Maddesinde “Sosyal medya üzerinden gizlilik dereceli veri paylaşımı ve haberleşme yapılmayacaktır.” hükmüne, 6. Maddesinde “Sosyal medya ve haberleşme uygulamalarına ait yerli uygulamaların kullanımı tercih edilecektir.” hükmüne, 12. Maddesinde “Kamu kurum ve kuruluşlarınca temin edilecek yazılım veya donanımların kullanım amacına uygun olmayan bir özellik ve arka kapı (kullanıcıların bilgisi/izni olmaksızın sistemlere erişim imkânı sağlayan güvenlik zafiyeti) açıklığı içermediğine dair üretici ve/veya tedarikçilerden imkânlar ölçüsünde taahhütname alınacaktır.” hükmüne, 19. Maddesinde “Kurumsal olmayan şahsi e-posta adreslerinden kurumsal iletişim yapılmayacak, kurumsal e-postalar şahsi amaçlarla (özel iletişim, kişisel sosyal medya hesapları vb.) kullanılmayacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Anayasamızın; 18. Maddesinde “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.” hükmüne, 20. Maddesinde “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. ” hükmünü içermektedir.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ile Okul/Kurum Müdürlükleri tarafından yerli ve milli olmayan, güvenilirliği tartışmalı olan, veri tabanı ve merkezi yurt dışında bulunan “WhatsApp” adlı akıllı telefon uygulaması üzerinden kişilerin/kullanıcıların bilgisi/izni veaçık rızası aranmaksızın toplu mesaj listeleri ve grupları oluşturmak suretiyle resmi yazışma tanımına da uymayan yazışmalar, tebligatlar, duyurular, veri ve doküman paylaşımları yapılmakta ve talimatlar verilmektedir.
Bir çok İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde sözde iş ve işlemlerin daha hızlı yürütülmesi için şube müdürleri tarafından “Personel İşleri, Muhasebe İşleri, Temel Eğitim, Ortaöğretim, Proje, Özel Büro, Okul Sağlığı, ARGE, İYEP, DYK” gibi isimlerle WhatsApp grupları oluşturulmakta ve okul/kurum yöneticileri bu gruplara bilgi dahi verilmeden dahil edilmekte, talimatlar bu gruplardan verilmekte, tebligatlar bu gruplardan yapılmakta, bilgi ve veriler bu gruplardan istenmektedir. Bu gruplarda yazılanlar tebligat yerine geçmekte ve grupta yer alan çalışanlar yazılanlardan sorumlu tutulmaktadırlar. Ayrıca bu gruplarda; kişi ve kişilerin haberi, bilgisi ve rızası olmaksızın “maaş değişikliği formu, personel nakil bildirimi, derece-kademe terfi formu, yarışmalarda dereceye giren öğrencilerin bilgileri, devamsız öğrenci bilgileri” gibi kişisel bilgi ve veri barındıran evraklar paylaşılarak 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununa aykırı hareket edilmektedir.
WhatsApp’ın amir durumda olan yöneticiler tarafından fütursuzca kullanımı, WhatsApp’ı bir mobbing aracı haline getirmiştir. WhatsApp kullanmanın dayanılmaz kolaylığına kapılan yöneticiler gecenin bir yarısı çalışanların özel hayatına ve aile hayatına saygı göstermeksizin bu uygulama üzerinden talimatlar yağdırmakta ve angarya sayılabilecek işlerin gereğini buradan talep etmektedirler. Maalesef resmiyetin, ciddiyetin, sorumluluğun yerini keyfiyet, lakaytlık, kolaycılık almıştır. Örneğin bir okul müdürü, okulunda çalışan öğretmenlerden devamsızlık yapan öğrencilerin bilgilerini her gün düzenli olarak WhatsApp üzerinden idareye bildirmelerini zorunlu tutabilmekte ve böylelikle personelin WhatsApp kullanımını zorunlu kılabilmektedir. Bu gibi durumlarda WhatsApp gruplarında yer almak istemeyen, bu gruplara katılmayan personeller baskıya, mobbinge ve soruşturma tehditlerine maruz kalmaktadırlar. Bu keyfi durum/uygulama maarif teşkilatının mensubu olan her bir çalışanın malumudur.
Kişilerin cep telefonu cihazı ve mobil telefon numarası ile yasalar çerçevesinde neyi yapıp yapamayacağı, hangi uygulamaları bulundurup bulundurmayacağı, kiminle konuşup konuşmayacağı, cep telefonunu kapatıp kapatmayacağı kişiyi ve özel hayatını ilgilendirmektedir. Kamu idareleri; kişilerin cep telefonu cihazı ve mobil telefon numarası üzerinde bir idari yaptırım hakkına sahip değildir. Dolayısıyla kamu idareleri, çalışanları WhatsApp kullanmaya zorlama ve WhatsApp grubuna katılmaya zorlama haklarına sahip değildirler.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hiçbiri yerli olmayan WhatsApp başta olmak üzere Facebook, Twitter, İnstagram ve YouTube gibi sosyal ağlara okul ve kurumlardan internet erişimi “MEB Güvenlik Sistemi” tarafından engellenmiş durumdadır. Hal böyle iken kendi şahsi cep telefonlarından şahsi internet paketlerinden tüketerek WhatsApp kullanmaları için zorlamak ve bu şekliyle WhatsApp kullanımına resmiyet ve
meşruiyet kazandırmaya çalışmak büyük bir tutarsızlıktır.
Bu bağlamda;
kişisel verilerin korunması için, bilgi güvenliğinin sağlanması için, çalışanların
özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesi için, çalışanların baskıya ve
mobbinge maruz kalmamaları için, çalışma ortamının huzur ve güveni için, resmi
iş ve işlemlerin ciddiyetle yapılabilmesi için, resmi yazışmaların WhatsApp
uygulaması üzerinden değil, usulüne ve ilgili mevzuata uygun olarak
gerçekleştirilmesi hususunda Valiliklere talimat gönderilmesi ve ilgili
kişilerin/kurumların uyarılması için Milli Eğitim Bakanlığına yazılı başvuruda
bulunduk.
MAARİF-SEN
Yönetim Kurulu